Mayaların kehanetlerini duymuşsunuzdur. Maya takvimlerinin sırlarının çözülmesiyle yavaş yavaş bu kehanetler ortaya çıkıyor. Tüm dünyayı bekleyen büyük tehlike maya takvimine göre 22 Aralık 2012′de gerçekleşecek. Bazılarımız düşünebilir taa o zamandan nasıl tahmin edilebilirki diye. Haklı olabilirsiniz fakat bilimsel olarak dünyanın 4 kez kutup değiştirdiği ortadadır ve bu 4 değişimde maya kehanetlerinin içindeydi. Bu demek oluyorki mayalar birşeylerin önceden farkında olarak tahminde bulunmuşlardır. Tahminlerini takvimler aracılığıyla şimdiki nesile aktarmış oluyorlar böylelikle. İşte mayaların takvimi
Peki mayalara göre 2012′de ne olacak.2012 de dünyaya çarpacak olan bir gezegen türlü felaketlere yol açacak. Dev tsunamiler,depremler,volkan patlamaları gibi felaketler dünyayı yeni bir çağa sokacak. Maya takviminde 22 aralık 2012 zamanların sonu olarak ifade edilmekte. 2 yıllık bir yanılma payı olduğu söylenmekte. Maya Takvimi’nin kullandığımız Gregoryen Takvimi’ne çevrilişinde MÖ 1′den MS 1′e geçilmiş olmasıdır. Aradaki 0 atlanmıştır. Burada 2 yıllık bir hata payı olduğuna dikkat çekilmiştir. Aslında bu dünyanın sonu değil yeni bir başlangıç,sadece dünyanın kıta şekillerinin fiziksel olarak değişmesi. Büyük kıtaların sular altında kalması gibi birşey.Maya kehanetini doğrulayıcı bir diğer noktaya geçelim.
Tanrıların Gezegeni Marduk
Gaz gezegen olarak bilinen marduk 3657 yılda bir dünyaya çok yakın geçerek çeşitli felakatlere yol açmıştır. Kimi kaynaklara göre büyük Nuh tufanının nedenide Marduk gezegeninin dünyaya çok yakın olarak geçmesiydi. Bilimsel araştırmalara göre Marduk gezegeninin 3657 yıllık süresi 2012 de doluyor. Yani 2012′de dünyayı yine birbirine katması muhtemel. İşte burada merak edilen maya takvimindeki büyük tufanın Marduk ile bir ilgisinin olup olmadığı. Marduk yeni bir tudan oluşturabilir ve dünya sular altında kalabilir.
Kayıp Kıta MU
Sizlere okuduğum bir kitabı örnek göstermek istiyorum. Birkaç forumda “madem böyle bir felaket olacak birdaha nasıl insanlık düzelecekki” tarzı yazılar okudum. Bilgiustam’dada öyle düşünenler olabilir. İşte burada size örnek göstereceğim konu Kayıp Kıta MU. Bilmiyorum daha önce duyanlarınız oldumu Türk’lerinde Mu kıtasından olduğu iddaa edildi. Bunun imkansız olmadığına inananlardanım. Size Mu kıtası hakkında kendimce bilgiler vermeye çalışacağım. James CHURCHWARD çözdüğü tabletlerde ilk insanın Mu kıtasından çıktığını iddaa etmiştir. Mu kıtası bugünkü pasifikte M.Ö 200.000 ve 70.000 arasında varolan büyük bir uygarlıktı. Mu kıtasındaki insanların bugünkü teknolojiden çok daha yüksek bir teknolojiye sahip oldukları muhteşem bir uygarlık kurdukları tabletlerden çıkarılmıştır. Yani tabletlere göre ilk insan tüm bilgilere sahip olarak yeryüzüne Mu kıtasının olduğu bölgeye indirilmiştir. Bunu duyunca çoğunuzun şimdi diyeceği gibi bende o zaman yamyamlar,ilkel uygarlıklar,mağara dönemleri nasıl oluştu dedim. Okudukça soruma cevap aldım. Mu kıtasındaki insanlar muhteşem uygarlıklarında yaşarken dev yanardağ patlamaları,depremler kıtayı sular altına gömmüştür. Büyük bir kıta olduğundan bazı bölgeleri su yüzünde kalmıştır ve kurtulan bazı insanlar kendilerini kurtarıp dünyaya yayılmışlardır. İnsanların böyle büyük bir felaketten sonra yoksulluk ve açlık içindeyken birbirlerini yemeleri bana mantıksız gelmedi. Şuan için düşündüğümüzde böyle bir felakette hala yaşayabilmekten başka bişeyler düşünecek insanlar olduğunu düşünmüyorum. O zamanda insanlar sadece hayatta kalmak için çabalamışlardır ve sonuçta ilkellik,yamyamlık gibi topluluklar ortaya çıkmıştır. Derince düşündüğümüzde pekte mantıksız gelmeyeceğini düşünüyorum. Ulu önder Atatürk’ün bu konu hakkında ekip kurdurduğu ve Mu kıtası hakkında araştırmalar yaptırdığıda bilinenler arasında. İnsanlık böyle bir felaket olduysa yeniden nasıl bugünkü teknolojiye kavuştuysa yeniden bunu başarmaması için bir neden göremiyorum.
Benzeşen bir nokta olduğundan bu örneği verdim.Mardugun çarpmasıyla belkide amerika kıtası sular altında kalıcak.Maya kehanetlerinin gerçek çıkması ise bu korkuyu dahada arttırmakta.İnsanlar şimdiden önlemler almaya başladılar bile.Bu önlemler çok sert rüzgarlardan korunmak için yeraltı şehirleri,Dev dalgalardan korunmak için yüksek yerlere sığınaklar bunlara örnek gösterilebilir.İnsanlığı neyin beklediğini şuan için kesin olarak bilemiyoruz.Ama mayalara göre bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılacak.22 Aralık 2012′de tarihin ne kadar doğru ne kadar yalan söylediği ortaya çıkacaktır.